Masis Aram Gözbek (d. 1987; İstanbul, Türkiye). Koro şefi, sanat yönetmeni, müzisyen ve besteci… Fazıl Say’ın dilinden onu anlatan mesaja rastlamasam, doğum gününü de kaçırırdım ola ki. Boğaziçi Caz Korosu ile çalışmalarından, birinciliklerinden, ödüllerinden, bestelerinden, koro şefi olarak dünya birinciliğinden laf ettikten sonra “Bu ülkede; opera yapabilecek tam bir doğal yetenek” demiş. Müzik bilgisi, müzisyen kulağı natürel… Sahiden koro çalışmalarına tiyatroyu da katan, zaten kendi aklı da tiyatroda kalmış birine pek de eşit düşüyor.
1987 İstanbul Yeşilköy doğumlu Masis, ufak yaşlardan beri kilise korolarında söyledi, kendi kendine nota öğrendi, enstrümanlara aşina oldu. Büyüyünce de Boğaziçi Caz Korosu, Boğaziçi Gençlik Korosu ve MAGMA korolarının kurucusu ve sanat yönetmeni, şefi olarak aşina onu.
2005’te Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü’ne girdi. Benzer yıl korist olarak koronun da bir üyesi oldu. O sırada şefi asiste ediyordu. Işıl Gerek’le yaptığı söyleşide “Koronun şefliğini üstlenmemle bu alana daha pozitif odaklanmam gerektiğini fark ettim…” diyor. “2007’de koroyu birincil devraldığımda, yeni bir yaklaşımla yeni bir kadroyla çalışmalara başladık… Ve sonra dünyaca ünlü Vokal Total a cappella yarışması için Avusturya’ya gittik. İlk yurtdışı deneyimimizdi. Hemencecik benzer sene İKSV Caz Festivali’nde söyledik.”
Çabuk bir açılış yani. Ufukları açılmış, vizyonları gelişmiş. ”Aklımdaki şey en başından beri, koronun mutlaka dünyada bir yerinin olması gerektiğiydi” diyor. Fakat “Koro şu lahza istediğim düzeye geldi” diye düşünmemiş hiç. Düşüneceğini de sanmıyor.
Hem koristi, ayrıca arkadaşı Ezgi Ayçe Kızıldere onunla yaptığı söyleşide, “Incelemeler esnasında koristlerine karşısında sertsin fakat özel hayatında çok şeker biri olduğunu biliyorum” demiş. Disiplin meselesi, konserlerde bizim de dikkatimizi çekmişti. Masis, “Sabır sınırım bazen doğrusu çok eksik, bazen ise tahmin edebileceğinizden daha sabırlıyım” demiş. Biz kendisiyle birlikte çalışmadığımız için bilemiyoruz tabii. Lakin gördüğümüz kadarıyla koristleri onun her hâliyle Masis olmasından hoşnut.
***
2007-2011 yılları aralarında Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü (BÜMK) Caz Korosu’nun şefiydi. İşler yoğunlaştı, Masis 2008’de matematiği bırakıp önce Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Kompozisyon Bölümü, 1 yıl sonradan ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Bölümü’ne başladı. 2011’de “metroda mini konser” söz konusu oldu. Aslında dünya koro şampiyonasına gidebilmek için sponsor arıyorlardı. Önce büyük bir dinleyici kitlesine, sonunda da şampiyona için sponsorlarına kavuştular. 2011 Haziranı’yla birlikte Boğaziçi ile yollarını ayırdılar. Ardından, “Boğaziçi Caz Korosu” adıyla, Avusturya’da düzenlenen Dünya Koro Şampiyonası’na katılarak iki dalda ‘Dünya Şampiyonluğu’ ve bir dalda ‘Dünya İkinciliği’ kazandılar. Çeşitli ülkelerden alınan o kadar çok prestijli ödül bunu izledi. Masis festivalden festivale, yarışmadan yarışmaya, jüriden jüriye gitmeye başladı.
Onları “metroda mini konser”le tanıyanların sayısı, “Entarisi Ala Benziyor” (Gaz maskesi ala benziyor, biber gazı bala benziyor) ve “Kızılcıklar Oldu Mu?”nun (Çapulcular oldu mu, meydanlara doldu mu) Yolculuk uyarlamaları ile milyonlara vardı.
***
Fazıl Say ise, onu alkışlıyor: “Masis bana birkaç sene önce koroyu nasıl çalıştırdığını anlattı. Boğaziçi korolarında söyleyen gençlerimiz ‘profesyonel operacı’ değil haliyle, farklı alanlara yönlendirilmiş bölümlerde okuyan müzik meraklısı öğrenciler genelde, Masis onlara bir bir söyleyecekleri notaları öğretmiştir, fazla güç eserleri bile kusursuz söyleyen, 10 sesli caz akorlarını tınlatan, dinlemesi ve seyretmesi çok zevkli müzikler çıkartmıştır, gece gündüz çalışmıştır, fazla külfetli meslek, her şeyi kendi üstlenmiş tam bir ‘one man company’ bir yanlamasına, fazla uzun provalar, konserler, koro turneleri, buna somut destek bulunması lüzumlu, o konular.. İnanması baskı. Zoru başardı. Fazla zoru..” Say, Masis’in konserlerini neşe saçan de buluyor (ki elhak öyledir) ve “Ben, onun uluslararası kariyerine muavin olmayı istiyorum fazla. Aklımda var bir takım fikirler” diyor.
“Bir an evvel,” diyoruz. Kimse bu işi Fazıl Say dek bilemez.